Sherry (bir tür beyaz İspanyol şarabı), Flamenko, tapas (İspanyol mezesi) ve atlar… İşte size 4 kelimeyle İspanya’nın resmini çizdik. İspanya’nın 17 özerk bölgesinden biri olan Endülüs’ün Jerez de la Frontera şehrinde İspanya’yı her anlamda keşfedeceğinizi söyleyebiliriz.
İspanya’nın gastronomi merkezlerinden biri olan Jerez de la Frontera’da bu dörtlüyü fazlasıyla bulacaksınız. Yılda bir kez düzenlenen Flamenko Festivali, hem Jerez’in hem de İspanya’nın en önemli festivallerinden biri olmasıyla ünlü.
• Flamenko
Flamenko müziğin anavatanı İspanya’da şüphesiz her kafe, bar ve restoranda Flamenko dansçı ve gitaristlerden oluşan performans sanatçılarına denk geleceksiniz. Bunun keyfini çıkarmanın en güzel yoluysa onlara katılmaktan geçiyor. Bugünün Flamenko üstatlarının birçoğunu görebileceğiniz Peñas’ı Endülüs’te gezilecek yerler listenize mutlaka eklemelisiniz.
• Ne yapılır?
Kaldırımlı sokaklar, plazalar, barok kiliseler ve barlar gerçek Jerez’i keşfetmek için harika bir fırsat sunuyor. Turist bilgi alma ofisinin de olduğu Plaza del Arenal adındaki meydan, Endülüs geziniz için iyi bir başlangıç noktası olabilir. Bir zamanlar İslam krallığının sınırı olan Alcazar de Jerez, Hıristiyanları dışarıda tutmak için inşa edilmiş kalın şehir surlara sahip. 1264’te manastırların, sarayların ve kiliselerin inşası ile tamamen yerleşik hayata geçilen şehirde o zamanlardan bugünlere kadar gelebilmiş muazzam mimariler bulunuyor.
Özel olarak eğitilen atların her salı ve perşembe günlerinde gerçekleştirdikleri (ağustos ve eylül aylarında cuma günü de dahil) etkileyici gösteriyi kesinlikle izlemelisiniz. Bunun için Royal Endalüsian Binicilik Okulu’ndan veya realescuela.org İnternet adresinden bilet almalısınız. (yetişkin 21 €, çocuk € 13)
• Ne yenir?
Şehrin en iyi şefi olan La Carboná’daki Javier Muñoz (C / San Francisco de Paula 2, lacarbona.com) ile birlikte bir iki saatlik ders yapmaya ne dersiniz? Bu sıra dışı deneyimi yaşamak için İnternet sitesinden etkinlik tarihlerini takip etmeniz yeterli.
Jerez şehrindeki en çok tercih edilen restoranların başında gelen Mercado de Abastos’taki enfes balık menüsüne hayran kalacaksınız. Bir diğer alternatif olan Lustau restoranında ise La Ina ve oloroso Emperatriz Eugenia gibi dünyaca ünlü şaraplar sunuluyor.
Jerez’deki en leziz şarapları satan Tabancos, nostalji tutkunlarının uğraması gereken bir yer. Eski eşyalar, antik fayanslar, tahta çubuklar ve fıçılar, kelimenin tam anlamıyla eşsiz.
Artık İspanya mutfağı ile özdeşleşmiş tapasların en iyisini de Tabanco San Pablo’da bulmanız mümkün. Ayrıca bu restoranda tortilla, köfte, güveç, istiridye ve serranitos da (domuz eti ve jambon ruloları) oldukça popüler.
• Nerede kalınır?
Eski, ilginç, güzel, Endülüs ruhunu yansıtan otellerden Jerez merkezine en yakın olanları arıyorsanız, La Fonda Barranco (+34 956 332 141, lafondabarranco.com) tam size göre. Katedralin yakınında yer alan La Fonda Barranco, restore edilmiş şirin bir butik otel ve beyaz ahşap kirişleri, mağribi fenerleri, kemerleri, veranda ve çatı terasında sunduğu zengin kahvaltı sofraları ile göz kamaştırıyor.
En az Barranco kadar güzel olan, Casa Grande oteli (+34 956 34 50 70, hotelcasagrande.eu) tarihi bir evin restore edilmiş hali. Havadar, sakin ve bütçe dostu bir otel. Güzel taşlarla döşenmiş zeminler, büyük bir avlu, büyük çatı terası ve merkezi konumu ile ziyaretçileri cezbediyor. Her iki yerde de düşük sezonda geceliği 60 avrodan başlayan odalar var ancak fiyatlar festivaller sırasında yükseliyor.
Üzüm bağlarının çevrelediğişirin bir kır evinde konaklamak isterseniz, Casa Viña de Alcántara otelini (Sezon dışında geceliği 160 avro, + 34 956 39 30 10, vinadealcantara.com) tercih edebilirsiniz.
Son olarak Gonzalez-Byass adındaki küçük otel, yüzlerce ağaçla çevrili ve ekolojik tatil için harika bir yer. Servis konusunda misafirlerinden tam puan alan otelde akşam yemeği de veriliyor. Jerez’in merkezine ise arabayla sadece 15 dakika uzaklıkta yer alıyor.