Yüzyıllar boyunca köprüler, şehirleri, ulusları, şehirleri birbirine bağlayan ve nehirleri, vadileri, körfezleri üzerine kurulu önemli yapılardır. Bu sonbahar hem rahatça gidebileceğiniz hem de en muhteşem Balkan köprüleri listesini sizler için hazırladık. Balkanlar’ın en karakteristik 6 köprüsünü yakından görmek için hemen bir Balkan gezisi planlayabilirsiniz. Bosna Hersek’ten Bulgaristan’a; Sırbistan’dan Makedonya’ya kadar uzanan Balkanlar turuna hazırsanız sizi şöyle alalım…
- Nobel Öldüllü Drina Köprüsü, Višegrad, Bosna Hersek
Evet, yanlış duymadınız: Nobel Ödülü sahibi Drina Köprüsü, Bosna Hersek’in ve aynı zamanda Balkanlar’ın en gösterişli köprülerinin başında geliyor. Nobel Ödüllü Yugoslav roman yazarı IvoAndriç’in“Drina Köprüsü” adında dünyada birçok dile çevrilen kitabının olması.
Bu kitabında ise Drina Köprüsü’nün Osmanlı’nın ilk zamanlarından 1. Dünya Savaşı’na kadar olan zamanı anlatıyor.Osmanlı tarihinin gelmiş geçmiş en ünlü mimarı olan Mimar Sinan tarafından yapılan Drina Köprüsü, 16. yüzyıl taş işlemeleriyle tam bir başyapıt ve ilk kurulduğunda ismi Sokullu Mehmet Paşa Köprüsü idi. 11 kemerli olan ve Drina suları üzerinde yaklaşık 180 metrelik bir alanı kapsayan Drina Köprüsü, Balkanlar gezinizde mutlaka görmeniz gereken bir yer.
- Alışveriş Çılgını Osam Köprüsü Lofça, Bulgaristan
Osam Nehri’nin üzerinde olduğundan Osam Köprüsü adını alan bu köprü, Bulgaristan’ın Lofça kentinde yer alıyor. Köprünün ünü, bırakın Balkanlar’ı; tüm dünyaya yayılmış durumda.
Çünkü Osam Köprüsü, üzerinde alışveriş ve benzeri dükkanların olduğu dünyadaki sayılı köprülerden biri. Hatta kelimenin tam anlamıyla alışveriş çılgını. Yaya köprüsü olmakla birlikte üzerinde yan yana dizili alışveriş dükkanlarını gördüğünüz an “Nasıl yani?” diye bir tepki verebilirsiniz. Köprü üzerinde 2 kafe, 9 hediyelik eşya dükkanı, 3 normal atölye, 64 minik atölye gibi yerlerin olmasıyla başlı başına bir şehri andırıyor.
- Aşkın Kitabını Yazan Aşk Köprüsü, VrnjačkaBanja, Sırbistan
Dünyada köprülere “aşk” temalı asma kilit asma geleneği ilk olarak nerede başladı diye soracak olursanız, cevabımız VrnjačkaBanja’daki Aşk Köprüsü (Bridge of Love) olurdu. Sonrasında dünyada büyük ilgi gören ve turizm anlamında ziyaretçi çekmeye yarayan bu aktivite, asma kilitle aşkı ölümsüzleştirme geleneği başladı.
Hatta en popüleri olan Paris’teki Pont des Arts Köprüsü’nde çökme tehlikesi yüzünden kilitlerin büyük bir çoğunluğu geri çıkarıldı. Küçük bir Sırp kasabasında başlayan bu serüven adını “Bridge of Love” ile duyurdu. Yerli bir Sırp subayı, 1. Dünya Savaşı’nda Yunanistan’da savaşmaya giderek evini ve nişanlısını ardında bıraktı. Savaştan sonra başka bir kadına aşık olarak nişanlısından ayrıldı. Sonrasında aşkları Banja’ya gömülen bu eski mutlu çiftin aşklarının tekrardan doğması ve bir araya gelebilmesi için Aşk Köprüsü’ne asma kilitler asılmaya başlandı.
- Asortik Prenses Rio-Antirio Köprüsü, Yunanistan
Avrupa’nın en uzun kablo desteğiyle duran köprülerinden biri olan Rio-Antirio, güney Yunanistan’daki Corinth Körfezi’nin 3 kilometrelik bir alanını kapsıyor.
2004 Atina Yaz Olimpiyatları için Mora Yarımadası’ndaki Rio topluluğu ile Yunan anakaralarını bağlamak üzere hizmete açılmış. Köprüye her baktığınızda muazzam bir mühendislik ustalığı göreceğinize hiç şüpheniz olmasın.
- Yerden Bitme Kuru Köprü, Zrenjanin (Beçkerek), Sırbistan
Normalde köprü dediğimiz yapı bir amaç için; yayaların, araçların kullanması için yapılır, iki şehri birbirine bağlar ve bunları sağlarken de yerden ya da denizden belli bir yükseklikte olması şarttır. Peki ya Kuru Köprü’nün farkı ne? Balkanlar turu yaparken kesinlikle görmeniz gereken bir köprü.
Yalnız üstünden değil de; ancak yanından yürüyüp gidebileceğinizi şimdiden söyleyelim. Tabi ki ilk başlarda süs diye inşa edilmemiş. 1962 senesinde kurulan Kuru Köprü, yanlış şehir planlamaları uygulaması sonucunda ve suların çekilmesiyle bu hale gelmiş. Şimdi ise şehrin sembolik bir yapılarından biri ve turistler tarafından da ilgi görüyor.
- Latin Köprüsü, Saraybosna, Bosna Hersek
Tarihe adını altın harflerle yazdırmış olan Latin Köprüsü, Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da yer alıyor. Kültürlerin ve dinlerin ortak paydada buluştuğu tarih kokan bir yer burası. Köprüler inanılmaz derecede fazla sayıda ve hepsinin de kendine özgü hikayesi var.
Tarihin en önemli suikastlarına ve savaşına şahit olan Latin Köprüsü, 18. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş. 1. Dünya Savaşı’nda her şey burada başladı da diyebiliriz bir nevi. Köprünün bir ucunda bulunan duvarın hemen dibinde Avusturya Macaristan Krallığı veliahtı Ferdinand’ın 1914’te suikasta uğramasıyla Bosna Hersek birden tüm masumiyetini kaybederek kendini savaşın içinde buldu.