Gördüğünüze mi inanırsınız yoksa görmediklerinize mi? Bu karmaşık sorunun cevabını bilmiyoruz ama gördüğünüz ve görmediğinizin çok farklı olduğunu bu karelerde ispatlamaya hazırız.
1. Dışarıdan pimapenle kaplanmış, sıkıcı bir görüntüye sahip olan bu evin içini görseler asla sıkılmaz.
Kim der ki, bu evin dış mimarisi çok sade.
Teksas’ın San Antonio kentinde olan bu ev, özel olarak tasarlanmış. Bir ev şirketi, hangar tipindeki yapıların içine bu özel tasarımları kuruyor.
Detaylar bir harika!
2. Oregon’daki bu sade ve sevimli evin içini merak ediyorsunuz değil mi…
Dışı çok sıkıcı…
Ama içi öyle mi? 🙂
İçerisi bir Kral dairesi kadar şık ve ihtişamlı.
Şu detaylara bir bakın.
Akşam yemeğinin yendiği masa bile bir sanat eseri.
Ve yatak odası, sanki gerçek değil de bir tablo adeta.
Dışarıdan basit bir ev, içeriden ise saray olan böyle bir yapı insanı etkiliyor gerçekten.
3. New Orleans’taki Fransız Mahallesi’nde bu eski ve terk edilmiş görünümlü ev, oldukça hüzünlü görünüyor.
Döküldü dökülecek gibi duran pencere kenarları evin içini az çok tahmin etmemize yardımcı oluyor.
Ya yanılıyorsak?
Ya bu ev, o eski, terk edilmiş, bakımsız evin içiyse? 🙂
Evet! Doğru. Bu mutfak da o eski eve ait.
Hatta bu yatak odası da.
Evin arka tarafındaki bahçe, en az içi kadar muhteşem.
4. İngiltere’deki bu evin içi ne kadar farklı olabilir ki? Klasik bir İngiliz evine benziyor.
Bahçesi de gayet klasik
Bu da ne?
Yatak odasına kadar her şey mor mu?
Hatta mutfak…
Daha önce hiç mor bir banyoda yıkandınız mı?
Kimilerine sıkıcı gelebilir ama mor sevenler için bir harika!