Her göreni kendine hayran bırakan Ihlara Vadisi, 14 kilometrelik uzunluğu ve yüksekliği yer yer 100 metreyi bulan dik kaya duvarlarıyla da dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor. Aksaray’ın Selimiye Beldesi’ne bağlı olan bu vadinin ortasından Melendiz Çayı geçiyor. Benzersiz doğası ve ev sahipliği yaptığı 100’den fazla kilisesiyle ziyaretçilerini bekleyen vadinin, Ihlara Vadisi Açık Hava Müzesi girişinden rahatça ulaşılabilen en önemli 6 kilisesini ve tarihlerini anlattığımız yazımıza isterseniz gelin bir de yakından bakalım.
Eğritaş Kilisesi
Tarihi, İkonoklazma döneminin de öncesine dayanan Eğritaş Kilisesi, vadinin en eski kiliselerinden biri. Bu kilisenin batı tarafında bulunan bir bölümü ise günümüzde ne yazık ki yıkılmış durumda. İki katlı olarak dizayn edilen kilisenin alt tarafında cenaze törenlerinin yapıldığı bir bölüm ve mezar odaları yer alıyor. Bazı mezarlar ise halen görülebiliyor.
Foto: http://4.bp.blogspot.com/-1rDI9E2L50U/UrMTCKo9uSI/AAAAAAAAInU/9jr3vjCwbpQ/s1600/IMG_0230.JPG
İçerisinde bulunan freskler dikkate alındığında zengin bir kilise olarak değerlendirilebilecek Eğritaş Kilisesi’nin doğu duvarında yer alan kitabelerden ise kilisenin Meryem Ana’ya ithaf edilmiş olduğu anlaşılabiliyor. Melekler ve Bakire Meryem’in bir arada gösterildiği sahneler ise Ihlara Vadisi’ne gidenlerin mutlaka görmesi gereken arasında yer alıyor.
Yılanlı Kilise
Yapısı haç şeklinde olan ve kayanın içine oyulan Yılanlı Kilise’ye girişi, koridorunun solunda kalan bir bölümden gerçekleştiriliyor. Gerek freskleri gerekse planı bakımından diğer kiliselerden farklı olan Yılanlı Kilise, İncil’de yer alan konularla beraber öteki dünya ile ilgili konulara da yer vermesiyle ön plana çıkıyor. 9. ve 11. yüzyıllar arasında yapıldığı saptanan bu fresklerde, yılanların saldırısına uğrayan dört günahkâr kadın tasviri bulunuyor.
Foto: http://bit.ly/2LjvL7A
İlk kadının yer aldığı kitabe tahrip olduğu için anlaşılamamasına rağmen; ikinci kadının çocuğunu emzirmediği için yılanlar tarafından göğüslerinden saldırıya uğradığı rahatça görülebiliyor. Yalan söyleyen üçüncü kadının ağzından, laf dinlemeyen kadının ise kulaklarından saldırıya uğradığı açıkça seçilebilen bu kilise, hikâyesiyle de dikkatleri çekmeyi başarıyor.
Kokar Kilise
Tek katlı olan ve kayanın içerisine uzunlamasına oyulan Kokar Kilise, günümüzde yıkık durumda olduğu için ziyaretçilerini apsisinden kabul ediyor. Zeminde mezarların görülebildiği iki cenaze salonu ise kilisenin batı kısmında yer alıyor. Yapım tarihleri 9. yüzyılın sonlarına dayanan freskler ise ziyaretçilerin yoğun ilgisine maruz kalıyor.
Kilisenin güney duvarında ziyaret, müjde ve su deneyi sahneleri resmedilirken batı duvarında ise Mısır’a kaçış, Yudas’ın ihaneti, son akşam yemeği ve İsa’nın yakalanış sahneleri yer alıyor. Çarmıh ve gömülme sahneleri ile devam eden duvarın sonunda ise İsa’nın göğe yükseliş sahnesi resmediliyor.
Sümbüllü Kilise
Manastır kilise şeklinde iki katlı olarak yapılan Sümbüllü Kilise, içine oyulduğu kayanın dış yüzü düzeltilmek suretiyle dekoratif bir görüntüye kavuşuyor. Dar bir pencereden girişleri sağlanan kilisedeki freskler tahminen 10. yüzyılın başlarında resmediliyor.
Orta kubbesinde her ne kadar tahrip edilse de görülebilen Pantakrator İsa’nın tasvir edildiği bu kilisenin en dikkat çekici yanı ise Aziz Paulus’un uykusu ve haber verme sahnelerinin yer aldığı güney duvarı. Orta mekânda ise İrene ve Kostantin tasvirleri yer alıyor.
Pürenli Seki Kilisesi
Kayaya oturtulmuş dört salondan oluşan ve giriş bölümünden sonra büyük salona ulaşılabilen Pürenli Kilisesi’nin cenaze törenleri için kullanılan salonun zemininde ise mezar odaları bulunuyor. Şeritler halinde yerleştirilmiş bitki ve geometrik motifler ise oldukça dikkat çekici. Tarihi 10. Yüzyıla dayanan bu fresklerde ağırlıklı olarak İsa’nın hayatından sahneler kullanılıyor.
Foto: http://bit.ly/2OcoIvA
Meryem ve piskoposlar, peygamberin kehaneti, çobanların tapınması gibi sahneler ise görülmeye değer diğer freskler olarak ziyaretçilerini bekliyor.
Ağaçaltı Kilisesi
İnanılmaz tahrip edilmesine rağmen görülebilen ve aslanlar arasındaki Danyal Peygamber’i tasvir eden fresklerine dayanarak Ağaçaltı Kilisesi’nin, Pantanassa’ya ithaf edilmiş olduğu düşünülüyor. Haç planlı olan bu kilise, kubbeli bir yapıya sahip olmasıyla beraber diğer kiliselerden ayrılıyor. Yıkık durumda olan ana apsisten girilebilen kilisedeki freskler, İkonoklazma döneminin öncesine dayanıyor.
Foto: http://bit.ly/2LvzTB0
Girişin sol tarafında ziyaret, müjde ve üç kralın hediye getirişi resmedilirken kuzey tarafında ise Mısır’a kaçış ve Meryem’in ölüm sahneleri görülebiliyor. İsa’nın doğumunu müjdeleyen 3 horozun da açıkça görülebileceği bu kilisenin büyük kubbesinde ise İsa’nın göğe çıkış sahnesi ve etrafındaki havarilerin yer aldığı tasvirler yer alıyor.