Geçtiğimiz Mart ayında çok sevdiğim Bahar Akıncı’nın Japonya anılarını aktardığı sushi gecesine katılma maksadım sadece kendisiyle tanışmaktı. Niyetine girdiğimi bile anlamadan kendimi Japonya gezisinde buluverdim. Her zamanki gibi mükemmel mihmandarlığı sayesinde işim çok kolaylaştı. Teşekkürler güzel gezgin 🙂
Nereden başlasam, nasıl anlatsam?
Her anı dolu dolu, sevinçten ve heyecandan ağzımın kapanmadığı bir seyahat oldu benim için. Mutlu, pozitif, aşırı yardımsever, saygılı ve de çok nazik Japonlar sizi çok sevdim. Sırf iletişim kurabilmek için cevabını aldığım soruları tekrar tekrar sormuş olabilirim. Japon halkı biraz çekimser, biz laf atmadan pek yaklaşmıyorlar ama bir şey sorduğunuzda muhabbet açılıyor ve dünyanın her yerinde geçerli olan beden dili ile de olsa o iletişim kuruluyor.
İlk defa bir ülkede ‘adamlar harbiden yapmış’ diye diye dolaştık. Her yerin inanılmaz temizliği, teknolojinin üstünlüğü ama aynı zamanda insana verilen aşırı değer Tokyo turu boyunca çok ama çok başkaydı.
Biz Tokyo’ya Seul’den yaklaşık 2 saatlik bir uçuşla geldik. Dönüşümüz direkt Tokyo-İstanbul şeklinde 13 saatlik bir yolculukla gerçekleşti. Japonya da bizden 90 güne kadar vize istemeyen sevgili ülkelerden biri. Nerede, ne kadar kalacağımızı beyan ettiğimiz bilgi formlarını pasaport polisine vermemiz kafi oluyor. Eğer soğuk algınlığınız var ve ateşiniz yüksekse ülkeye girişte karantinaya alınma ihtimaliniz olabilir, bilginize. Zaten mikroptan ölesiye korkan Japonlar’ı dünyanın her yerinde yüzlerinde maskeyle görmeye alışkınız.
Japonya’da ülke içi ulaşım için en kolay yöntem raylı sistem. Tren, metro, hızlı tren (Shinkansen)… Kolay ama ucuz değil hatta ülkede bize göre hiçbir şey ucuz değil buna hazır olun. Sadece turistler için 7-14-21 günlük seçenekli JR PASS bilet var şehir içi ve şehirler arası birçok hat üzerinde geçerli. Türkiye ofisinden internet aracılığı ile alıp gittiğinizde havaalanında aktif edebiliyorsunuz. Biz sadece iki şehir görmeyi planladığımız için ben o bileti tercih etmeyip her seferinde tek kullanımlık bilet aldım. Büyük tren istasyonlarında gitmek istediğiniz rotayı girdiğinizde size yol yardımını çıktı şeklinde veren otomat cihazları var, oldukça pratik. Bilet otomatlarında da İngilizce seçenek mevcut. Çok karışık gibi görünse de kolay çözülüyor, olmadı yardım isteyerek hiç yanlış trene binmemeyi başarabiliyorsunuz.
Japonya ve Güney Kore için hep Nisan’da Sakura yani kiraz çiçekleri açtığı zaman önerilir. Bu seyahatim sürpriz şekilde yılbaşı zamanına denk gelmesine rağmen çok da üşümedik. Yağış hiç olmadı, kuru ve tertemiz Japonya sokaklarında rahat rahat dolaşabildik.
Tokyo’nun nüfusu yaklaşık 40 milyon, şehir aşırı kalabalık ama ben ilk kez kalabalıktan rahatsız olmadım, ürkmedim. Hatta o kalabalığa karışıp neon tabelalarının altında karşıdan karşıya geçerken zaman zaman kendimi bir çizgi filmin içinde hayal ettim.
Konaklama için tercihim büyük tren istasyonlarından biri olan Shinagawa’nın tam karşısındaki Prince Otel oldu. Otel içinde devasa bir akvaryum, bowling, yüzme havuzları ve sinema bulunduran büyük bir kompleks. Gökdelenler bölgesinde ve 31. kattaki odamın içi (Pijamadan saç tokasına her detayın düşünüldüğü canım Japon Otelleri) ve manzarası ise instagrama sabitlediğim hikayelerimde mevcut. Fiyatlara ben burada hiç değinmeyeyim ama bir nebze daha ekonomik konaklama için Asakusa Bölgesi tercih edilebilir.
Tokyo turu için sadece beş günümüz vardı ve ben her taşın altını görmek istiyordum. Tokyo Turist Rehberi edindiğinizde, detaylı şekilde anlatılan yirmiden fazla bölge olduğunu görüyorsunuz. Gezebildiklerimden bahsedecek olursam;
Asakusa: En turistik, en kalabalık semtlerden biri. 628 yılında inşa edilen Budist Sensoji Tapınağı burada. Sayamayacağım kadar çok hediyelik eşya ve yiyecek dükkanlarıyla dolu sokaklarda binlerce özellikle yakın ülkelerden gelen turistle birlikte eski Tokyo’yu deneyimlediğimiz yer oldu.
Shibuya: Tokyo’da geçen filmlerden aşina olduğumuz neon tabelalı meşhur semt. Bu bölgenin akşamını mutlaka yaşayın ki ışıltılı Tokyo sizi içine çekiversin. Her gün işe giden sahibini tren istasyonunda bekleyen köpek vardı ya hani filmini izlediğimiz, işte o istasyon Shibuya Tren İstasyonu ve köpek Hachiko’nun burada bir heykeli var. Shibuya’nın dört bir yanındaki sokaklarında onlarca restoran, mağaza bulmak mümkün. Yine bu bölgedeki, İmparator Meiji ve İmparatoriçe Shoken’e ithafen 1926 yılında yapılan Şinto Meiji Tapınağı ve bağışlarla oluşturulan ormanıyla şehrin içinde bambaşka bir dünyaya adım attırıyor insanı adeta.
Harajuku: Çılgın kostüm mağazaları ve marjinal insanlarla dolu, anime karakterlerinin sokakta dolaştığı ilginç bir semt Harajuku. Japonya’da gördüğüm tek homeless (Evsiz) buradaydı ve sanırım kendi seçimiydi. Omotesando Caddesi ve aradığınız aramadığınız her şeyi bulabileceğiniz Takeshita Sokağı bu bölgede. Sakura zamanı gelirseniz mutlaka görmeniz gereken Yoyogi Park da yakınlarda.
Akihabara: Elektronik mağazaların en bol olduğu yer, ki ben yurt dışından elektronik almayı tercih etmiyorum, garantisi, değişimi falan olmadığından sorun olabiliyor ama saatlerce gezebileceğiniz kadar çok mağaza var bilginize. Ayrıca Japonya’ya gelmişken origami sanatını yakından göreyim derseniz yine buralarda bulunan sanat merkezlerini ziyaret edebilirsiniz.
Ginza: Tokyo’nun kelime anlamı doğudaki başkent, Ginza’nın kelime anlamı ise bence dünyadaki alışveriş başkenti! Ultra lüks mağazaların olduğu, Japon kadınlarının abartısız ama şık giyimleri ve kışın ortasında olmamıza rağmen ayaklarında babet ayakkabılarıyla sakin sakin salındıkları semt. Japonlar her şeyde olduğu gibi kılık kıyafette de oldukça mütevazi. Burada uzun vakit geçirip gözlemlediğim kadarıyla bağıra bağıra “ben markayım” diyen monogramlı ürünleri tercih etmiyorlar.
Japonya Kısa Kısa…
- Japonya’nın para birimi nedir? Japonya’daki para birimi Yen’dir. Dolar ya da Euro ile gelip her yerde olan döviz bürolarından elinizdeki parayı değiştirebilirsiniz.
- Türkiye Japonya arasındaki saat farkı ne kadar? Japonya ülkemizden 6 saat ileride ve 2020’yi bu sebeple erken karşılamış olduk.
- Japonya’da bahşiş zorunlu mu? Burada da Güney Kore gibi bahşiş olayı yok 🙂 Israr edip bırakmaya kalktım, ısrar edip iade etti!
- Japonya’da sokakta sigara içmek serbest mi? Sokaklarda sigara içmek ayıp, yasak! Özel alanlar ve bazı restoran – kafelerde serbest.
- Japonya’da nelere dikkat edilmeli? Yüksek sesle konuşmak, birinin gözünün içine bakmak, sakız çiğnemek, dışarıda ya da toplu taşımada yiyip içmek çok ayıp!
- Japonya’da prizler nasıl? Prizler bizden farklı ama otelden rica edince her ebat dönüştürücü temin ediliyor. Ayrıca benim odamda her telefona uyan şarj aleti de vardı.
- Japonya’da trafik nasıl? Ülkede trafik bize göre tersten akıyor, bu kural yürüyen merdiven ve caddelerde de geçerli.
- Japonya’daki tuvaletler nasıl? Tuvaletler ekstra konforlu, siz tuvaletinizi rahat rahat yapın diye oturur oturmaz sifon sistemi çalışmaya başlıyor, ısıtmalı, yıkamalı, kurutmalı…
- Japon yemekleri nasıl? Sushi, noodle, ramen gibi Japon yemekleri denedim ama yine sevmedim. Yaşasın kolay ulaşılır bilindik lezzet İtalyan mutfağı.
Japonya ilginizi çektiyse Kyoto Gezi Yazıma da beklerim.
Sevgiyle gezenti kalın…