Baltık ülkelerinin büyük bir çoğunluğu, çok güzel şehirlere ev sahipliği yapıyor ve bunların geneli seyahat için inanılmaz ucuz tatil alternatifleri sunuyor. Tallinn de bu hem ucuz hem de güzel şehirlerden biri. Tallinn, sadece 400.000 sakiniyle küçük bir şehir olabilir, ancak bu kadar güzel tarihi yapının, farklı kültürlerin ve coğrafyanın hayranı olacaksınız. Tallinn sokaklarında yürürken, kendinizi peri masallarında etrafınızda şövalyeler, karşınızda heybetli kaleler ve daha fazlası zihninizde canlanacak. Mesela her sene haziran ayında kentin en büyük Ortaçağ temalı etkinliği olan ve bir hafta süren “Old Town Days” Festivali’ne katılmak, ölmeden önce yapılacaklar listenizde mutlaka olmalı. Baltık Denizi’ne bakan muhteşem kumsalları ile turistleri cezbeden Tallinn, Avrupa’nın diğer metropollerinden bambaşka bir kimliğe sahip. Harika oteller, şahane restoranlar, kafeler, mükemmel şovlar, hareketli bir gece hayatı ve UNESCO listesinde yer alan onlarca mimarinin hepsi de Tallinn’de sizleri bekliyor. Sizler için özel olarak derlediğimiz bu 6 yeri gezmeden Estonya’nın başkenti Tallinn’den ayrılmayın!
1- Tallinn TV Kulesi
Bu muazzam yapı Estonyalılar için sadece bir kulede ibaret değil esasında. 314 metre ile Estonya’nın en uzun binası olma özelliğini taşıyan ve 11 Temmuz 1980’de açılan Tallinn TV Kulesi’nin seyir terasında nefes kesen bir şehir manzarası izleyebilirsiniz.
2- Kadriorg Sarayı
Barok mimarisinin en göz alıcı örneği olan Kadriorg Sarayı, Peter the Great tarafından inşa edilmiş. Günümüzde ise 16. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar uzanan sanat odalarıyla Estonya Sanat Müzesi’ne benzer bir müze olan Kadriorg Sanat Müzesi’ni de içerisinde barındırıyor. Bu sanat müzesinde Bartholomeusvan der Helst, Gillisvan Valckenborch, Jacob Jordaens, Elder Lambert de Hondt ve Adriaen Cornelisz Beeldemaker ve diğerlerinin resimlerini görebilirsiniz.
3- Alexander Nevsky Katedrali
St. Alexander Nevsky Katedrali XIX. Ortodoks nüfusun inisiyatifiyle ve tüm imparatorluk boyunca gündeme getirilen gönüllü bağışlarla inşa edilmiş. Bu etkileyici Ortodoks katedralinin inşasında Finlandiya’dan granit, Carrara’dan mermer ve Rusya’dan demir getirtilerek en kaliteli malzemeler kullanıldı. Estonya 1991’de Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını geri kazandıktan sonra kilise titizlikle restore edildi ve şimdiyse şehrin en önemli turistik yerlerinden biri olmasıyla ünlü.
4- Raekoja Plats
Ortaçağda Tallinn pazar kültürü ile popülerleşen bu büyüleyici meydan, günümüzde Belediye Sarayı Meydanı olarak biliniyor. Kafeler, restoranlar ile çevrili olan meydanda yıl boyunca, özellikle aralık ayında açık hava konserleri, fuarlar ve çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Her aralık ayında Noel pazarının yerli halka ve turistlere kapılarını açmasıyla ülkenin en yoğun turistik mekanımerkezi haline geldi. Noel kutlama geleneği ise Blackhead Kardeşliği’nin dünyanın ilk Noel ağacını diktiği düşünülen 1441 yılına dayanıyor.
5- Toompea Kalesi
Toompea tepesindeki bir kaleden Kuzey Avrupa’nın en güzel, en ucuz ve en doğal şehrine kuş bakışı bakmak, bambaşka bir deneyim. Bu kale yüzlerce yıl savaş görmüş ve Estonya’yı Danimarka, İsveç, Letonya, Polonya ve Rusya gibi düşmanlarından savunmak için inşa edilmiş. Kalenin 45 metrelik Tall Hermann kulesinin tepesinde mavi, siyah ve beyaz renklerinden oluşan Estonya ulusal bayrağını görebilirsiniz.
6- Kumu Müzesi
Yerli halk tarafından Kumu olarak biliniyor, ancak turistlerin deyimiyle esas adı Estonya Sanat Müzesi. Bu sadece Estonya’nın en büyük ve en etkileyici sergi mekanı değil, aynı zamanda Kuzey Avrupa’nın en büyük sanat müzelerinden biri. Kumu, daimi koleksiyonlar ve geçici sergiler sunuyor. Koleksiyonun ana konuları, 18. yüzyıldan itibaren Estonya sanatı, meslekler döneminin (1940-1991) eserleri ve Sosyalist Realizm temalarından oluşuyor. Geçici sergiler hem yabancı hem de Estonya modern ve çağdaş sanatları içeriyor. Ayrıca küçük çocuklara yönelik eğitim programlarından modern dünyadaki sanatın doğasına ve anlamına ilişkin tartışmalara kadar aktif zihinsel aktivite için çok ilginç bir yer olduğu söylenebilir.